İLETİŞİMİN DİNLENMESİ VE KAYDEDİLMESİ
- Revşan Çiftçi
- 23 Şub
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Haz
Ceza hukukunda suçların ispatlanabilmesi adına uygulanan en önemli tedbirlerden biri iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesidir. Günümüzde yaşanılan pek çok teknolojik gelişme hayatımıza olumlu veya olumsuz yenilikler ve değişiklikler kazandırmaktadır. Yaşanılan yenilikler sonucunda ceza hukukunda, insan haklarının korunması için alınması gereken tedbirlerin önemi artmaktadır. İletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi tedbiri, suçun varlığının ispatı, uyuşmazlığın çözümü için ceza muhakemesinde sıklıkla başvurulan bir tedbirdir.

İLETİŞİMİN DİNLENMESİ VE KAYDEDİLMESİ
İletişimin dinlenmesi, telli veya telsiz telefonlarda yapılan konuşmaların, seslerin veya görüntülerin dinlenilmesi ve kaydedilmesi ile gerçekleştirilir. İletişimin dinlenmesi geleceğe yönelik bir tedbirdir. Hâkim tarafından iletişimin dinlenmesi veya kaydedilmesi kararı verilmeden önce geçmişte yapılan konuşmaların dinlenmesi veya kaydedilmesi mümkün değildir.
Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda şüpheli veya sanığın iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesine başvurulabilir.
Cumhuriyet savcısı veya görevlendireceği adlî kolluk görevlisi, telekomünikasyon hizmeti veren kurum ve kuruluşların yetkililerinden iletişimin tespiti, dinlenmesi veya kaydedilmesi işlemlerinin yapılmasını ve bu amaçla cihazların yerleştirilmesini yazılı olarak istediğinde, bu istem derhâl yerine getirilir. İşlemin başladığı ve bitirildiği tarih ve saat ile işlemi yapanın kimliği bir tutanakla saptanır. Tutulan kayıtlar, Cumhuriyet Savcılığınca görevlendirilen kişiler tarafından çözülerek metin hâline getirilir.
Tespit ve dinlemeye ilişkin kayıtların yok edilmesi halinde soruşturma veya kovuşturma evresinin bitiminden itibaren, en geç onbeş gün içinde, Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkeme, tedbirin nedeni, kapsamı, süresi ve sonucu hakkında ilgilisine yazılı olarak bilgi verir.
Şüpheli veya sanığın iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi esnasında atılı suçlamayı işlediği veya farklı bir suçun işlendiği öğrenilebilir. Tesadüfen elde edilen deliller yapılmakta olan soruşturma veya kovuşturmayla ilgisi olmayan ve ancak, Ceza Muhakemesi Kanunu 135 inci maddenin altıncı fıkrasında sayılan suçlardan birinin işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil niteliğindeyse; bu delil muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir. muhafaza altına alınır ve durum Cumhuriyet Savcılığına derhâl bildirilir.
İLETİŞİMİN DİNLENMESİ VE KAYDEDİLMESİ ŞARTLARI
Bir suçun muhakemesi için soruşturma veya kovuşturma aşamalarından her birinde uygulanabilecek olan iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi tedbiri birden fazla şarta bağlanmıştır. Bu şartlar;
Dinlenecek Olan Kişi Şüpheli veya Sanık Olmalıdır: İletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi tedbirine başvurulabilmek için telekomünikasyon araçlarının takibi yapılacak kişi ilgili soruşturma veya kovuşturmanın şüphelisi veya sanığı olması gerekir. Sanık veya şüpheli olmayan 3. bir kimse hakkında iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi tedbirine başvurulamaz.
Belli suçlar İçin Dinleme ve Kaydetme Yapılabilir: Ceza Muhakemesi Kanunu m.135’e göre ilgili maddede yer alan suçlar haricinde kalan suçlar için iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi tedbirine başvurulamaz. İletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesini sağlayan suçlar yazımız içeriğinde yer almaktadır.
Kuvvetli Şüphe Sebeplerinin Varlığı: Kanunda yer alan düzenlemeden kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığının ne olduğu tam olarak anlaşılmamaktadır. Ancak suçun işlendiğine ilişkin somut delillerin varlığına dayanan şüpheler kuvvetli şüphe sebebi olarak kabul edilebilir. Kuvvetli şüphe sebebinin bulunmaması halinde iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi tedbirine başvurulamaz.
Başka Yollardan Delil Elde Etme İmkânı Bulunmamalıdır: İletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi tedbiri doğrudan doğruya başvurulabilen tedbirlerden değildir. Cumhuriyet savcısının iletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi tedbirine dayanabilmesi için suçun işlendiğinin ispatını sağlayabilecek başkaca hiçbir delil etme yönteminin bulunmaması gerekir.
Hâkim veya Savcı Kararı Olmalıdır: Hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.
Sınırlı Süre İle Uygulanabilir: Tedbir kararı en çok iki ay için verilebilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç ayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir: Kolluğun Arama Yetkisi ve Sınırları |
İLETİŞİMİN DİNLENMESİ VE KAYDEDİLMESİNİ SAĞLAYAN KATALOG SUÇLAR
Türk Ceza Kanununun 135/8 maddesi gereğince dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler ancak kanunda belirtilen suçlarla sınırlı tutularak tahdidi sayılmıştır. Bu suçlar;
a)Türk Ceza Kanununda yer alan;
Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) ile organ veya doku ticareti (madde 91),
Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
İşkence (madde 94, 95),
Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
Nitelikli hırsızlık (madde 142) ve yağma (madde 148, 149) ile nitelikli dolandırıcılık (madde 158),
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
Parada sahtecilik (madde 197),
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220, fıkra üç),
Fuhuş (madde 227),
İhaleye fesat karıştırma (madde 235),
Tefecilik (madde 241),
Rüşvet (madde 252),
Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (madde 282),
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302) ,
Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),
Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.
b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,39
d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
Bu maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz.
İLETİŞİMİN DİNLENMESİ VE KAYDEDİLMESİ TEDBİRİ SONUCUNDA ŞÜPHELİ HAKKINDA KYOK VEYA BERAAT KARARI VERİLİLİRSE NE OLUR?
İletişimin dinlenmesi ve kaydedilmesi kararının uygulanması sırasında şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ya da aynı maddenin birinci fıkrasına göre hâkim onayının alınamaması halinde, bunun uygulanmasına Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl son verilir. Bu durumda, yapılan tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtlar Cumhuriyet savcısının denetimi altında en geç on gün içinde yok edilerek, durum bir tutanakla tespit edilir. Beraat kararı verilmesi durumunda da tespit veya dinlemeye ilişkin kayıtlar, hâkim denetimi altında aynı usulle yok edilir.
Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kocaeli avukatlık büromuz Av. Revşan Çiftçi Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.




Yorumlar