REDDİ MİRAS
- Revşan Çiftçi
- 27 Oca
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Haz
Miras hukukunda en çok merak edilen konulardan birisi reddi mirastır. Kişinin, kendisine miras kalan malları reddetmesi mümkündür. Hukukumuzda mirasın reddi farklı nedenlere ve koşullara bağlı olarak gerçekleştirilmektedir. Yazımızda reddi mirasın ne olduğu, nedenleri, şartları ve diğer merak edilen bilgilere yer verilmiştir.
REDDİ MİRAS NEDİR?
Kişinin, miras bırakan tarafından kendisine kalan mirası reddetmesi reddi mirastır. Reddi miras yapan kişi farklı nedenlerden dolayı mirası reddetmektedir. Bu nedenler içerisinde en sık karşılaşılan kalan mirasta pasiflerin aktiflerden fazla olmasından ötürü bir nevi borcun miras kalmasıdır. Maddi sebepler haricinde kişi, kendisine mirası kalan ölenin mirasını almak istememesi nedeniyle de reddi miras yapılabilmektedir.
Miras hukukunda külli halefiyet ilkesi gereğince murisin ölümü ile birlikte miras, doğrudan mirasçılara geçer. Kendi payına geçen mirası istemeyen mirasçı reddi miras talebinde bulunarak mirası reddetmektedir.

KİMLER REDDİ MİRAS YAPABİLİR?
TMK m. 605’e göre;
“Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.”
Yasal mirasçılar; Kan hısımlar, sağ kalan eş, evlatlık ve Devlet murisin herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmadan kanun gereği olan mirasçılarıdır.
Atanmış mirasçılar ise; miras bırakanın, mirasının tamamı veya belli bir oranını bir veya birden çok kişiye bırakması üzerine miras hakkı doğan kişilerdir.
Miras hakkı olan kişiler mirası reddetme hakkına sahip olabilir. Yasal ve atanmış mirasçılar dışında kalan kimselerin kural olarak reddi miras yapabilmeleri mümkün değildir. Ancak TMK m.616 gereğince vasiyet alacaklısına miras bırakanın borçlarından sorumluluğu olmamasına rağmen reddi miras hakkı tanınmıştır.
Reddi miras yapabilmek için fiil ehliyetine sahip olmak yeterlidir. Dolayısıyla ayırt etme gücüne sahip, kısıtlı olmayan ve ergin olan her mirasçı reddi miras hakkına sahiptir. Bununla birlikte kişi avukatı aracılığıyla reddi miras işlemini gerçekleştirebilir.
Bu makalemiz de ilginizi çekebilir: Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası |
REDDİ MİRAS NASIL YAPILIR?
Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.
Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir. Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
MİRASIN REDDİ ÇEŞİTLERİ
Reddi mirasın iki farklı çeşidi vardır. Bunlar; mirasın gerçek reddi ve hükmen reddidir. Her iki müessese de TMK m.605’te düzenlenmiştir.
Gerçek Reddi
TMK m.605/1’e göre miras bırakanın ölümü üzerine mirasçılar Sulh Hukuk mahkemesine yazılı veya sözlü bir beyanda bulunarak reddi miras yapabilir. Mirasçıların iradi olarak yapmış oldukları reddi mirasın bu türü gerçek reddir.
Hükmen Reddi
TMK m.605/2’ye göre ise, ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse miras reddedilmiş sayılır. Mirasın hükmen reddi, gerçek redden oldukça farklıdır. Hükmen redde, miras bırakanın ödeme güçsüzlüğünde olduğunun tespit edilmesi halinde mirasçıların herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmadan miras reddedilir.
Murisin ödeme güçsüzlüğü içerisinde olduğunun tespiti;
Ödeme güçsüzlüğünün açıkça murisin çevresinde bilinir olması
Murisin iflas etmesi
Alacaklıların muris hakkında aciz belgesi almış olması
Konkordato işlemlerinin devam ediyor olması nedenlerinden anlaşılacaktır.
Mirasçılara, murisin alacaklılarının başvurması halinde mirasçıların terekenin borca batık olduğunu ileri sürme hakları mevcuttur. Mirasın hükmen reddi halinde, mirasçılar terekenin borca batık olduğunu tespiti için dava açabilir. Bu dava herhangi bir zamanaşımına tabi değildir.
Mirasın hükmen reddi halinde, mirasçı/lar kalan mirası kabul etmek isteyebilir. Bu durumda mirasçının açık bir şekilde kabul beyanında bulunması veya buna ilişkin davranışlarda bulunması gerekmektedir. Kanuna göre; ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçı, mirası reddedemez.
ZAMANAŞIMI
Reddi mirasın yapılabilmesi hak düşürücü süreye bağlıdır. TMK’na göre;
“Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. “
Mirasçı olduklarını daha sonra öğrenen mirasçılar için ret süresi; kendilerine mirası bırakana, mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerine miras bırakandan geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez.
Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Reddi miras davasında görevli ve yetkili mahkeme mirasın gerçek veya hükmen reddine göre değişmektedir. Gerçek ret halinde görevli ve yetkili mahkeme mirasın açıldığı yer Sulh Hukuk mahkemeleridir. Hükmen ret durumunda ise görevli ve yetkili mahkemeler tereke alacaklısının yerleşim yerinde bulunan Asliye Hukuk mahkemeleridir.
Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kocaeli avukatlık büromuz Av. Revşan Çiftçi Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Yorumlar